KALBİN BAHÇESİ: İLÂHİ AŞKIN GÜL KOKUSU

KALBİN BAHÇESİ: İLÂHİ AŞKIN GÜL KOKUSU

"Allah sadece kalbi verir. İçini sen doldurursun." Şems hazretlerinin bu sözü, insanoğlunun manevi yolculuğunda kalbin bir tohum gibi olduğunu fısıldar. Yüce Yaratıcımız..bize toprağı verir; hangi çiçeği ekeceğimiz, o toprağı nasıl sulayacağımız bize kalmıştır. Kalbimiz, ilahi aşkla dolduğunda, çorak bir araziden cennet bahçesine dönüşür.

Kalp, bazen bir ayna gibidir; içinde ne yansıtırsa onu gösterir. Dünya telaşları, nefsin arzuları yansıtıldığında, bu ayna kirlenir, paslanır ve gerçeği yansıtamaz hale gelir. Ancak Allah aşkı ve tövbe etmek, bu aynayı silen, parlatan en saf ciladır. O aşk, kalpteki kiri, pası giderir ve ayna, kâinatın güzelliğini, Yaratıcı’nın kudretini berrak bir şekilde yansıtmaya başlar.

Kalp aynı zamanda bir okyanustur. Dünyevi dertler, bu okyanusun yüzeyinde çalkalanan fırtınalardır. Ama Allah sevgisi, bu okyanusun derinliklerindeki sakinliktir. Yüzey ne kadar çalkalanırsa çalkalansın, derinliklerdeki huzur bozulmaz. Bu huzura ulaşan kalp, dünya meşgalelerinin gürültüsünden uzaklaşır, sükûnet bulur.

Allah sevgisi, kalbin üzerine doğan bir güneştir. Karanlıkları dağıtır, gölgeleri yok eder. Bu güneşin ışığıyla aydınlanan kalp, artık sadece kendi etrafına değil, tüm evrene yaydığı bir sevgiyle doludur. Her nefeste Allah'ın varlığını hisseder, her anı bir ibadet olarak yaşar.

Bu aşk, aynı zamanda bir ateştir. Yakıcıdır ama can yakmaz; aksine kalpteki kötü niyetleri, kibirleri, nefsani arzuları yakıp kül eder. Geride sadece saf bir sevgi, bir teslimiyet ve bir arınma bırakır. Bu aşkın ateşiyle pişmiş bir kalp, hamlıktan kurtulur ve kemale doğru yol alır.

Kalbin Allah sevgisiyle dolması, Peygamber Efendimiz sallallâhu aleyhi vesellemin sevgisiyle bir bütünlük kazanır. Resulullah sevgisi, kalp bahçesinin hayat suyu gibidir. Bu su, Allah aşkı tohumlarının yeşermesini, filizlenmesini ve meyve vermesini sağlar.
Peygamberimiz, bize kalbin nasıl güzelleşeceğinin, sevginin nasıl yaşanacağının en güzel örneğidir. O'nun ahlakı, bir bahar esintisi gibi kalbimize dokunur, ruhumuzu canlandırır. O'nun sünnetine uymak, kalbimizi manevi bir kalkanla korur ve onu her türlü kötülükten uzak tutar.

Resulullah'a duyulan aşk, bir yolculuktur. Bu yolculukta kalbimiz, O'nun ayak izlerini takip ederek aydınlığa ulaşır. O'nun merhameti, O'nun şefkati, kalbimize işlediğinde, bizler de O'nun gibi merhametli, şefkatli insanlar oluruz.

Allah ve Resulullah aşkıyla dolu bir kalp, güzelliğini dışa yansıtır. Bu aşkın meyveleri, sözlerdeki nezaket, davranışlardaki incelik ve yüzdeki nurdur. Bu sevgi, kalbi öyle bir güzelleştirir ki, o kalp artık sadece kendine değil, çevresindeki herkese iyilikle, güzellikle bakar.

Kalbin kapıları bu aşkla açıldığında, dünya bir hapishane olmaktan çıkar ve bir cennet bahçesine dönüşür. Çünkü biliriz ki, bu sevgiyle dolan kalp, kıyamete kadar sürecek olan sonsuz bir güzelliğin kapısını aralamıştır. Kalbimiz, bu aşkla doldukça büyür, derinleşir ve nihayetinde Allah'a kavuşmanın eşsiz hazzını yaşar.

Yorum bırakmak ister misiniz?

Daha yeni Daha eski